5 Eylül 2007 Çarşamba

Pir Sultan Abdal - Açılın Zindanlar

Hızır Paşa bizi berdar eyledi
Kesti kollarımı kızak bağladı
İşiten muhipler hep kan ağladı
Açılın zindanlar pire gidelim

Kalenin kapısı taştan demirden
Yanlarım çürüdü yaştan yağmurdan
Bir kimsem de yok ki dellal çağırtam
Açılın zindanlar pire gidelim

Kalenin kapısı taştan çıkılmaz
Penceresi yüce Şah'a bakılmaz
Bir ben ölmeyinen cihan yıkılmaz
Açılın zindanlar pire gidelim

Çıkarım bakarım kale başına
Mümin müslim olan gider işine
Bir ben mi düşmüşüm can telaşına
Açılın zindanlar pire gidelim

İlimi sorarsan köyümdür Banaz
Yakılsın yıkılsın ol kanlı Sivas
Bir ben ölmeyinen cihan yıkılmaz
Açılın zindanlar pire gidelim

Pir Sultan Abdal'ım hey Hızır Paşa
Yazılanlar gelir sağ olan başa
Hasret koydun beni kavim kardaşa
Açılın zindanlar pire gidelim

Pir Sultan Abdal - Ağ Gül İle Kırmızı Gül

Cem-i çiçeklerin hası
Ağ gül ile kırmızı gül
Deli gönül eğlencesi
Ağ gül ile kırmızı gül

Demi demi şirin demi
Gelir geçer dünya gamı

Talip olmak pirindendir
İrenk almak gülündendir
Muhammed' in terindendir
Ağ gül ile kırmızı gül

Demi demi şirin demi
Gelir geçer dünya gamı

Pir Sultan'ım ey gaziler
Alnımızda al yazılar
Talip de Pir'in arzular
Ağ gül ile kırmızı gül

Demi demi şirin demi
Gelir geçer dünya gamı

Pir Sultan Abdal - Ağlama Gözlerim Mevlam Kerimdir

Gurbet elde bir hal geldi başıma
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir
Derman arar iken derde düş oldum
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

Huma kuşu yere düştü ölmedi
Dünya Sultan Süleyman'a kalmadı
Dedim yare gidem nasip olmadı
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

Kağıda yazılmış ufak yazılar
Anadan ayrılmış körpe kuzular
Derdi olan yüreğinden sızılar
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

Abdal Pir Sultan'ım böyle buyurdu
Ayrılık gömleğim biçti geyirdi
Ben ayrılmaz idim felek ayırdı
Ağlama gözlerim mevlam kerimdir

Pir Sultan Abdal - Ağlayı Ağlayı Durma Karşımda

Ağlayı ağlayı durma karşımda
Dost beni gönder de var andan ağla
Kirpikleri top top etmiş kaşında
Dost bizi gönder de var andan ağla

Dostun zülüfleri bölük bölüktür
Menim ciğerciğim delik deliktir
Muhabbetin sonu tez ayrılıktır
Dost beni gönder de var andan ağla

Başına bağlamış aldır valası
Aldı beni kaşlarının karası
Hasan ile Hüseyin'in anası
Dost beni gönder de var andan ağla

Başına bağlamış al ile sarı
Arkamızca etme ah ile zarı
Koca Pir Sultan'ın gül yüzlü yarı
Dost bizi gönder de var andan ağla

Pir Sultan Abdal - Ağlayı Ağlayı Selman’a Geldim

Aman hey erenler mürvet sizindir
Öksüzüm yetimim amana geldim
Garibim bi-kesim himmet sizindir
Ağlayı ağlayı Selman'a geldim

Şah'ın bahçesinde ben garip bülbül
Efkarım mükedder halim pek müşkül
Koparmadım asla, kokladım bir gül
Kafir oldum ise imana geldim

Gönül şahinini saldım havaya
Yüzüm sürüp geldim ol hakipaya
Gönül sefinesin vermezim zaya
Kıblegahım Şah-ı Merdan'a geldim

Biz Muhammet Ali kullarındanız
Nesl-i Al-i Aba soylarındanız
İmam-ı Cafer'in mezhebindeniz
Server Muhammed'e peymana geldim

İkilik perdesi yoktur özümde
Birliktir gönlümde özüm sözümde
Gece gün düşmüşüm Hak niyazında
Pir Sultan Abdal'ım meydana geldim

Pir Sultan Abdal - Ah Hüseyin Vah Hüseyin

Alemlerin serverisin
Ah Hüseyin vah Hüseyin
Şehitlerin serdarısın
Ah Hüseyin vah Hüseyin

Hasan Hüseyin'in yari
Muhammed'in gözü nuru
Hem Ali'nin yadigarı
Ah Hüseyin vah Hüseyin

Zuhur oldun İmam Zeynel
Muhammet Bakır'dan evvel
Didene yanayım gönül
Ah Hüseyin vah Hüseyin

İmam Cafer'dir yarimiz
Musa-i Kazım şahımız
Budur şems ile mahımız
Ah Hüseyin vah Hüseyin

Ali Musa ilim hüner
Muhammet Taki el sunar
Hüseyin'im deyip yanar
Ah Hüseyin vah Hüseyin

Ali Taki Hasan Asker
Muhammet Mehdi ser-defter
İmam-ı Seyyid-i ekber
Ah Hüseyin vah Hüseyin

Pir Sultan haber ver dosttan
Bülbül ötüyor kafesten
Hem gül ağlar hem gülistan
Ah Hüseyin vah Hüseyin

Pir Sultan Abdal - Alçakta Yüksekte Yatan

Alçakta yüksekte yatan erenler
Yetişin imdada hangi yere gideyim
Başım alıp hangi yere gideyim
Gittiğim yerde de buldu dert beni

Oturup benimle ibadet kıldı
Yalan söyledi de yüzüme güldü
Yalın kılıç olup üstüme geldi
Çaldı bölük bölük böldü dert beni

Üstümüzden gelen boran kış gibi
Seherin sabahındaki düş gibi
Yavru şahin pençesinde kuş gibi
Çağırta çağırta aldı dert beni

Abdal Pir Sultan'ım gönlüm hastadır
Kimseye diyemem gönlüm yastadır
Bilmem deli dolu bilmem ustadır
Şöyle bir sevdaya çaldı dert beni